Hizmetlerimiz

Postür Problemleri ve Skolyoz

Postür Problemleri ve Skolyoz

Postür Problemleri ve Skolyozda Fizyoterapi

Postür, vücudun her kısmının, kendisine bitişik segmente ve bütün vücuda oranla en uygun pozisyonda yerleştirilmesidir. Bir başka deyişle, vücudun her hareketinde eklemlerin aldığı pozisyonların birleşimi de postür olarak tanımlanmaktadır. Vücut, kas aktivitesi sırasında ligamentlerin desteği ile stabilite sağlamak veya bir harekete temel teşkil etmek için, birçok kasın uyumlu çalışması sonucunda düzgün bir duruş elde eder.

Postür bozukluğu, bu ideal hizalanmanın bozulmasıdır. Kas-iskelet sistemi elemanları arasındaki dengesizlikler sonucu oluşur ve zamanla ağrı, hareket kısıtlılığı, performans kaybı gibi sorunlara yol açabilir.

Başlıca postür bozuklukları:

  • Kifoz (sırtın aşırı kamburlaşması)
  • Lordoz (bel çukurunun artması)
  • Skolyoz (omurganın üç boyutlu rotasyonel deformitesi)
  • Başın öne düşmesi, omuzların öne kapanması
  • Pelvisin öne ya da arkaya devrilmesi

Postür bozuklukları duruş alışkanlıkları, masa başı çalışma, telefon-bilgisayar kullanımı, kas dengesizlikleri, büyüme çağındaki hızlı değişimler gibi pek çok nedenle oluşabilir.

Skolyoz Nedir?

Skolyoz omurganın frontal planda yani sağ ve sol yanlara doğru olan eğriliği ve eğrilikle birlikte rotasyonunu ifade eder.

  1. Yapısal skolyoz
  2. Yapısal olmayan skolyoz

Omurgada eğrilik S ve C şeklinde olabilir. Skolyoza eşlik eden vertebral rotasyon nedeniyle göğüs kafesinde asimetri fark edilir. Belin öne fleksiyonu ile simetri bozukluğu belirgin hale gelir. Herhangi bir yaşta olabilir.

  • İnfantil skolyoz 3 yaş altında görülür. Genellikle doğumsal yapı bozukluklarına, sinir ve kas hastalıklarına (müsküler distrofi, spastik felç gibi), kazalara, enfeksiyon ve tümörlere bağlı olarak gelişebilir.
  • Juvenil skolyoz 3-10 yaĢları arası görülür ve nadirdir.10 yaĢ sonrası görülen adolesan skolyoz ise en sık görülen tipidir. Adolesan dönemde skolyoz, kızlarda 4-8 kat daha fazla olup, ilerleme riski de daha fazladır.

Erken dönemde ayakta dik dururken skolyoz görülmeyebilir. Skolyoz pelvis eğikliği, bacaklarda uzunluk farkı, disk lezyonu gibi nedenlere bağlı olabilir. Pelvik eğrilik varsa esnek olup olmadığı saptanmalıdır. Fleksiyon kontraktürünün olması skolyoza eşlik eden lordotik postüre yol açabilir.

Skolyozlu kişilerde nörolojik muayene yapılmalıdır. Kas gücü tayini tanı ve tedavinin planlanması yönünden önemlidir.

Hiçbir nedene bağlı olmayan skolyoza idiopatik skolyoz denir. İdiopatil skolyoz, skolyoz tipleri arasında %80 ile en sık görülen grubu oluşturur. Skolyoz, eğriliğin ye aldığı anatomik bölgeye ve konveksitenin bulunduğu yöne göre adlandırılır. Skolyoz tanısı konurken en fazla kabul gören ölçüm metodu Cobb açısı ölçümüdür.

Fizyoterapistin Rolü Nedir?

Fizyoterapistler, postür bozukluklarının hem tanı sonrası müdahale hem de önleyici yaklaşımlar açısından en etkin sağlık profesyonellerindendir.

Fizyoterapi ile Hedefler:

  • Kas dengesizliklerini düzeltmek (zayıf kasları güçlendirmek, gergin kasları esnetmek)
  • Omurga hizalamasını düzeltmek
  • Duruş farkındalığını artırmak
  • Ağrıyı azaltmak
  • Fonksiyonel kapasiteyi ve dengeyi artırmak

Uygulanan Yöntemler

Duruş analizi ve bireysel egzersiz programı
Skolyozda özel teknikler (Schroth, Seas vb)
Germe ve güçlendirme egzersizleri
Nefes ve solunum egzersizleri (özellikle skolyozda)
Ayna karşısı egzersizler, bantlama ve postüral farkındalık eğitimi
Günlük yaşamda doğru pozisyonlama ve ergonomi eğitimi.

Skolyoz vakalarında eğrilik çok ileri düzeyde değilse (genellikle 20-40 derece arası), fizyoterapi ile ilerleme durdurulabilir veya eğrilik azaltılabilir. Daha ileri vakalarda cerrahi sonrası da rehabilitasyon büyük önem taşır.

Postür bozuklukları ve skolyoz, sadece dış görünümü değil, sağlığı ve yaşam kalitesini doğrudan etkileyen durumlardır. Fizyoterapi, bu rahatsızlıkların yönetiminde cerrahisiz, bilimsel ve kişiye özel yaklaşımlar sunar. Düzenli egzersiz, bilinçli hareket ve profesyonel destekle postür yeniden şekillendirilebilir.